pencerenin kenarındayım. ıslak, yorgun bir hava var dışarıda. yağmur gidip gelip camları dövüyor, bazen sakinleşiyor, bazen hırçınlaşıyor. sonra yoruluyor bulutlar, gri renkleri beyaza çalıyor yavaş yavaş, dağılıp parça parça oluyorlar. ama güneşin yüzünü hiç göstermiyorlar. ben de tıpkı onlar gibi yorgunum bugün, aklım bir gidip bir geliyor. uzaklara... çok uzaklara... bundan doksan bir yıl öncesine. zihnimde canlandırıyorum yedi geminin boğazın soğuk sularına gömülüşünü. şimdi burada, şu pencerenin önünde oturuyor ve bunları düşünebiliyorsam... ne yapsam da onlara olan şükranımı sunabilsem diyebiliyorsam... benim rahatım için kendi rahatlarını terk eden yüz binlerce insan sayesindedir. ne kadar çalışsam da sizlere olan borcumu ödeyemem, biliyorum. ama seslerinizi duyabiliyorum, istediğiniz tek şeyin " yeter ki siz rahat edin, yeter ki vatan sağolsun " demek olduğunu da biliyorum. yağmur yine dövüyor pencerenin camlarını... |
Cumartesi, Mart 18, 2006
doksan bir yıl önce bugün
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
2 yorum:
Bizim için hepsi gözünü kırpmadan ölüme koştular.
Allah hepsinden razı olsun.
Nur içinde yatsınlar.
amin...
öyle inanıyorum ve biliyorum;artık hepsi cennetlik. bu beni çok mutlu ediyor. bu vatan için rahatlarından vazgeçtiler ama inşallah cennette rahat edecekler.
Yorum Gönder