Cumartesi, Şubat 23, 2008

günler

günler bugünlerde hem çok çabuk geçiyor,hem de çok yavaş.yapacak bir sürü işim var ama yorulmuyorum,sıkılmıyorum.memnunum hayatımın bu kadar dolu,bu kadar anlamlı geçip gitmesinden.
geçen hafta Antakya'daydım;bizim topraklara çoktan bahar gelmiş bile.o haftasonu her yere kar yağarken biz yağmurlarla boğuştuk,filizler kuru dallarından patlamıştı,şimdi o yağmurun üstüne iyice açılırlar.yıllar geçtikçe daha erken açıyor ağaçlar bizim diyarlarda.geçen sene yirmi şubattan sonra sürgünleri görmüştük,bu sene onu da bekleyemediler.
Antep'e dönüş yolculuğum ise bir harikaydı.İskenderun'a giderken Amanoslara tırmandığımızda bulutun içine girdik ve bulutun içinde bile yağmur yağıyordu,ne hoş.Osmaniye'den sonra beyaz örtüleri uzaktan görmeye başladık.sonra uzun bir tünele girdik ve çıktığımızda her yer bembeyazdı.bir yanı yağmurlu bir yanı karlıydı tünelin.sonra hep bir kar bir yağmur manzaralarıyla gidedurduk.çok harika bir yolculuktu.

havalar ısındı,ben pek memnunum.ama günlere sığamıyorum bir türlü.yaz gelse deyip duruyorum,beklediğim o kadar çok şey var ki.işte o yüzden günler hem yavaş hem de hızlı geçiyor benim için.

Cuma, Şubat 01, 2008

Antakya ve ılık bir kış sabahı 2

Vali Ürgen Alanı'ndaki heykelin altına işlenmiş Hatay mozaiklerinin bir kopyası.milattan öncelere dayanan asırlık tarihiyle bu topraklarda güzide mozaik yapılar bulunmuş ve müzede sergiye açılmış.şu anda dünyanın ikinci büyük mozaik müzesi konumunda.
tarihi Antakya yapılarından eşsiz güzellikte bir yapı daha ve şu anda valilik binası olarak kullanılmakta.zeminin meyilli olmasından dolayı fotoğrafta eğik durmakta.binaya girişte tam ortada sizi geniş bir merdiven karşılamakta,dolayısıyla saray tarzı bir yapısı var bu binanın,dış ihtişamı da buna bir delil olarak görülebilir.
valilikten çıkışta tam karşınızdaki cadde burası.çevreleyen binaların büyük çoğunluğu tadilattan geçerek tarihi yapısı korunmuş olmakla birlikte ileride sağda görülen yapının haraplığı göze çarpmakta,umulur ki en kısa zamanda o da elden geçer.tam ilerideki kubbeli yapı ise yine tarihi olan ortodoks kilisesi,avlusuyla birlikte hepsi taş yapı.cemaati oldukça fazla olan bu kilisenin her akşam ve pazar sabahları çanı çalar.özellikle akşam çaldığında civardaysanız bir müddet sonra okunan ezanla birlikte kendinizi bambaşka bir şehirde hissedersiniz.
kimi şehirlerin Ulu Camisi yenidir,kimilerinki tarihi,Antakya'ya da yakışanı tarihi olmasıdır herhalde.dikdörtgen şeklinde tamamı taş bir yapı ,avlusu iki taraflı,ön tarafı görmekteyiz;arka tarafta ise bahçelik ve türbe ve mezarlar mevcut.çok eski zamanlardan bugüne kadar gelen mezarlar hala dimdik ayakta.sabah olduğu için üç kapısı da kapalı ama avlusu hiç boş kalmaz,çarşının tam ortasında çünkü.
Posted by Picasa