Cuma, Haziran 26, 2009

Perşembe, Haziran 25, 2009

geri döndüm

dün gece itibariyle Antep' teyim. Malatya' daki işim tahmin edemeyeceğim kadar erken bitti ve tabii ki ben kuzeydoğuya doğru yola çıktım. çok heyecanlıydım, boşuna değilmiş. muhteşem bir üç gün geçirdim Erzurum' da. daha bir gün bile olmadı ve ben o yaylaları çok özledim. aman Allah' ım ne güzel yerler öyle.
gün be gün anlatacağım hepsini, bir sürü fotoğraf ve video çektim. orada sadece doğa vardı; güneş, yağmur, dolu, şimşekler, çağlayan sular, binbir çeşit çiçekler...
oradaki serin ve bol oksijenli havadan sonra Antep' in sıcağı fena çarptı. neyse ki sıcakla aram iyi, güneşi seviyorum, bir problem yok. haftaya okula dönüyorum, dersler beni bekliyor. ağustosta atolyede olacağım, bu yaz çabucak geçip gidecek gibi. şimdiden temmuzu getirdim nasıl da geçiyor zaman.

Cuma, Haziran 19, 2009

gün batarken

Antep gün batımı
pazarcık gün batımı

bugüne kadar izlediğim en güzel gün batımı bizim köyde olanıdır. sarı sarı tarlaların ötesinde uzanan Amanoslar' a batan o güzel güneşi köyün sessizliğinde oturup izlemek ne büyük keyiftir anlatılmaz. uzun zaman oldu izlemeyeli, ne zaman gidebilirim bilmiyorum.
gün batımlarını izlemek her zaman bir keyif oldu benim için. şimdilerde Antep' teki evimde odamın balkonundan batan güneşi izliyorum ötede uzanan çam ormanına doğru kayarken. kuzeye doğru giderken otobüsten batan güneşi resimledim, çok güzeldi o an. ama eminim ki bizim köydeki kadar güzel batamaz. Nemrut' ta nasıl batıyor bilmiyorum ama orası daha güzelse de inkar etmem söylerim:)

Perşembe, Haziran 18, 2009

kuzeye doğru

dün itibariyle Malatya'dayım. ayağımın tozuyla sabah sabah üniversiteye gittim, unutmadan bir de fotoğrafını çektim. İnönü üniversitesi çok güzelmiş gerçekten çok beğendim. neredeyse bir özel üniversite gibi kaliteli, kampüsü bir harika, binalar gıcır. eğitimi nasıl işte onu bilmiyorum, okuyanlardan sorun:)
buradaki işim çabucak bitse Erzurum' a gitme planlarım var,yaylaya davetliyim ama tarih de çok sıkışık. haftaya perşembe Antep' te olmam lazım. Malatya' da işim ne zaman biter bilmiyorum, başkalarının insafına kaldık. ahh o yaylaya bir gitsem, 2500 metre rakım, mis gibi hava, çiçekler, kuzular... Heidi misali gezeceğim, iki güncük bile olsun ama ne olur...

Salı, Haziran 09, 2009

kaçamak

Keldağı ve Akdeniz
dalgalar ve kumsal

kumda ayak izlerim
cuma günü Antakya' ya geldim. o günden beri hem geziyorum, hem de masa başındayım. bugün o kadar güzel bir güneş vardı ki ve ben eğer denize gitmeden yarın Antep'e dönseydim kesin çok pişman olacaktım. denizi ne çok özlemişim, onu görünce yüzüm gülümsedi. önce biraz yürüyüş, sonra güneş.... balık tutanlar, yürüyüş yapanlar, yüzenler... dalgaların güzel sesi ve açıklarda balıkçı teknelerinin homurtusu.
güzel bir kaçamaktı, şimdi bir sürü işim var, yetişir mi bilmem ama o anda canımın istediğini yapmak hoşuma gidiyor. varsın odamın ışığı geç saatlere kadar yansın, ben bu enerjiyle bu işi de hallederim.
en kısa zamanda görüşmek ümidiyle Akdeniz.

Pazartesi, Haziran 08, 2009

geride kalan bahar




bir bahar daha bitmek üzere. bu baharda eski ben olamadım, ne yağmurları izleyebildim gönlümce, ne o baharın güzel güneşini hissedebildim doyasıya içimde. ama yine de güzellikler gözümün önünden hiç gitmedi, ben her bahar olduğu gibi elimdekilerle yetinip baharı yaşamaya çalıştım. ne kadar çok işim olsa da yarıda kesip gökyüzündeki şimşekleri seyrettim hayranlıkla ve toprağın kokusunu çektim içime. bir de bu fotoğrafları topladım elimden geldiğince.
hoşçakal bahar.
hoşgeldin yaz; sarı ve sıcak yaz...